Geziyorum

18th Ekim, 2014 | by Ozan İlginoğlu

0

Sadece bir göl değil, huzuru arayanların yeri “Abant Tabiat Parkı”

abant_golu-9 abant_golu-7Not: Bu yazı 19 Nisan 2013’de yazılmıştır…

Abant Gölü, Abant Tabiat Parkı içerisinde yer alan en önemli rekreasyon alanlarından biri. PepsiCo ve Bumerang‘ın ortaklaşa olarak düzenlediği bir etkinlik vasıtasıyla gitme fırsatı buldum. Allah’ın özene bezene yarattığı, doğa harikası bir bölge…

Doğa güzellikleri açısından Karadeniz bölgesi ülkemizin en tartışmasız yerlerinden. Batı Karadeniz bölgesinde yer alan Abant, Bolu’ya 34 km mesafede yer alıyor. İzmir’den Abant’a gitmek isteyenler, en kolay ve en rahat şekilde kendi araçları yoksa hava yolunu kullanmalarını öneririm. Son yıllarda artan rekabet havada kaliteyi beraberinde getirdi. Adnan Menderes Havalimanı üzerinden, İstanbul Anadolu yakasında yer alan Sabiha Gökçen Havalimanı’na rahat bir yolculuk yapıp sonrasında kısa bir sürede Bolu’ya ulaşabilirsiniz. Bolu’dan Abant Mili Parkı’na geçip, özellikle Abant Gölü etrafında yer alan kaliteli otellerde konaklama şansına sahipsiniz.

Abant Gölü’nün oluşumu

125 hektar genişliğinde bulunan gölün denizden yüksekliği 1325 m’dir. Yer altı suları ile beslenen gölün, en derin yeri 45 m’dir. Tektonik hareketler ile oluşan göl çevresinin bitki zenginliği, ayrıca büyük bir açık hava rekreasyon potansiyeline sahip bulunması nedeniyle 1988 yılında “tabiat parkı” olarak koruma altına alınmıştır. Göl çevresi zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Sarı ve karaçam, kayın, meşe, kavak, dişbudak, gürgen, söğüt, ardıç ağaçları ve ormangülü, ılgın, fındık, muşmula, papazkülahı, alıç, çobanpüskülü, kuşburnu gibi birçok tür yaşamaktadır.

Balayı ya da kafa dinlemenin mekanı

Abant Gölü’nü düşünen bir tatilciyseniz kesinlikle eğlence, zaman geçirme vb çeşitleri düşünmemelisiniz. Sizi ancak güzel bir konaklama, muhteşem bir doğa ve dingin bir zaman bekler. Sabah erkenden çıkacağınız orman yürüyüşü, temiz hava ve güzel bir göl manzarası eşliğinde en fazla sıkılmadan, şehir yaşamından uzakta 3 gün geçirebilirsiniz. Daha fazlası kır yaşamını sevenlerin tercihi olacaktır. O yüzden şehirden uzak kır yaşamını seven çiftlerin mekanıdır. Özellikle hafta içi daha az yoğunluk yaşanırken hafta sonu Bolu, İstanbul ve Ankara’ya olan yakınlığı nedeniyle ziyaretçi akınına uğruyor. Günü birlik gelenler dışında daha uzun kalanlar göl kenarında yapılan sucuk partileri ile midelerine bayram yaşatıyorlar.

5 yıldız demek, iyi hizmet demek değil midir?

Yoğun talebin olduğu yerlerde istemeden de olsa fabrikasyonluk öne çıkıyor. Göl çevresinde bulunan Abant Palace Otel ve Büyük Abant Otel’i her türlü konfora ve aktiviteye sahipler. Ayrıca, özel idareye ait Göl Gazinosu ve kendin pişir kendin ye şeklinde hizmet sunan tesislerde mevcut. Odalardaki düzen ve temizliğe kimse laf söyleyemez. Ayrıca dışarda kar yağarken otel odalarının sıcaklığının pencere açacak kadar çok olması kimilerini sevindirirken benim gibi sıcak seven kişileri bile perişan edebiliyor. Bunun yanı sıra kişisel tercih olarak açık büfeyi sevmemem “Büyük Abant Oteli’nde” sunulan hizmetin kötü olduğu anlamına gelmez. Sabah kahvaltısı ve öğlen yemeklerinde menü bolluğu, ayrıca akşam yemeklerinde sundukları alakart hizmet ile benden tam puan aldılar. Ama özellikle garson kadrosunda yaşanılan sorunlar bu güzel çeşitlerin üzerine bir gölge gibi çöküyor. Göl kenarı cafe’de yemek yemek ya da mangal partisine katılmakta olmazsa olmazlardan.

Göl trafiği bir başka oluyor

Yavaş yavaş yağan kar altında toprak yolda, göl çevresinde yürümek, sis içerisinde yeni şeyler keşfetmek ve doğayı dinlemek. İşte en güzel özet cümle. Faytonlar ile gölün etrafını gezebileceğiniz gibi kendi aracınızlada tur atabiliyorsunuz. Hatta bu durum bazı komik anların bile yaşanmasına neden oluyor. Büyük şehirlerde yaşayan kişiler sakin bir hayat ve trafik beklerken bir anda kendilerini göl trafiği içerisinde bulabiliyorlar. Ama dışardan bakan biri olarak kimse bu durumdan şikayetçi değil, herkes büyülü göl manzarasına dalmış. Şehir merkezindeki terminalden her iki saatte bir kalkan dolmuşlar her saat yeni misafirlerini taşıyor.

Alabalık meraklıları da düşünülmüş

Gölde bulunan ve endemik bir tür olan Abant alabalığı “Salmo trutta fario var abaticus” olarak literatüre geçmiştir. Balık meraklıları tarafından yılın belirli zamanlarında, ücret ödeyerek avlanabilmektedir. Hatta geyik, ayı ve domuz gibi yaban hayvanları da ziyaretçiler tarafından sıkça görülen hayvanlar arasında yer almaktadır. Bu bölgedeki geyik varlığının normal bir seviyeye ulaşmasını sağlamak amacı ile Abant’ın doğusunda etrafı çevrili bir sahada geyik üretme istasyonu tesis edilmiş. Her yıl bir miktar geyik doğal yaşama bırakılmaktaymış.
Gezi ve tatilin aslında ne kadar olumsuzluklar yaşanılırsa yaşanılsın kötüsü olmuyor. Şehir yaşamında yaşayan bireylerin, bulundukları çevreden uzaklaşması ve yeni yerleri keşfetmesi ruhlarına iyi geliyor. Tatil sırasında yaşanılan olumsuzluklar o anda hatırlanırken tatil bitip şehire dönüldüğünde çekilen fotoğraflar ve anılardaki resimler hep iyi olarak kalıyor.

Facebook Yorumu

yorum

Tags: , , , , , ,


Yazar Hakkında



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.

Back to Top ↑

WP to LinkedIn Auto Publish Powered By : XYZScripts.com