Reklam/Pazarlama

19th Aralık, 2014 | by Ozan İlginoğlu

0

Bir şey satan kişiye mi, “satanist” deniyordu!

Excited Shopping WomanBir zamanlar bizim tiyatro oyunlarımız vardı, kapalı gişe oynayan, biletleri önceden biten. Hatta oyunlar bittikten sonra CD’leri yok satan. Herhalde bu tanıma giren tiyatro gösterisi son yıllarda Cem Yılmaz’ın oyunları dışında yok.

Yazının başlığını da böyle bir oyundan aldım. Konu oyunun kendisi değil, oyunda geçen bir sahne…

2003 yılında Yılmaz Erdoğan’ın yazıp, yönetip hatta rol aldığı “Bana Bir Şeyhler Oluyor” oyunundan bir sahnedir. Beyaz eşya satıcısı rolündeki Yılmaz Erdoğan ile hakim arasında mahkemede bir konuşma geçer. Burada üzerine basa basa Yılmaz Erdoğan “Satanist değilim ben satan biriyim” der. Hatta ben her şeyi satarım…

Merak edenler 4 dakikalık bu sahneyi videodan izleyebilir…

 

Adam konuyu nereye getirecek diye merak edenler “satış” ile tanışsın.

Satış İlhan Ürkmez’e göre; ürünün ve hizmetin özelliklerini çok iyi bilerek, müşteriye nasıl ve ne şekilde faydalar sağlayacağını anlatıp, müşteri de satınalma arzusu yaratmak ve sahip olunan bilgiyi, deneyimi ve beceriyi sonuç odaklı davranışa dönüştürebilme sürecidir. Çünkü; satış görüşmesinin amacı, müşteriye satınalma kararı verdirmektir.

Gün içinde gördüğünüz her şey bize bir şeyler satın aldırtmak üzerine kuruludur. Şöyle düşünün yataktan kalkıp tekrar yatağa yatana kadar geçen sürede kimler, neyi, nasıl satmaya çalıştı. Ve kaç kişi sizi ikna etti!

Evden 10 TL ile çıkıp eve zorunlu ihtiyaçlar dışında kaç lira ile döndünüz. Dönebilir misiniz bu parayla o da şüpheli!

Satma ve satınalma arzusu biz insanların pek dizginleyebildikleri güdüler değil. Özellikle kadınlar satın almayı severken, erkekler satmayı daha çok seviyor. Sorun satınalma güdümüz değil, gerekli gereksiz her şeyi satınalma güdümüz!

Şöyle bir düşünün kaç çift ayakkabınız var, kaçını ne kadar sıklıkla giyiyorsunuz. Bir tek çifti olmayan insanların milyonlarla ifade edildiği ülkemizde bu cevap sizi üzecektir.  Hükumetimiz tasarruf tedbiri paketi açıkladı, buradan okuyabilirsiniz. Ben inanmadığım şeyleri yazmayı sevmediğim için bir yazandan yararlanmanız sizin için daha yararlı olacaktır.

Devlet size dolaylı yönden zorunlu şeyler dışında bir şey almayın demeye getiriyor. Şöyle kendimi düşününce ne kadar çok gereksiz harcamam varmış…

Sonuçta satınalma davranışınızı frenleyerek israfı önlemek mümkün. Hatta ya şu konsere gidebilsem dediğinizde 51. çift ayakkabınızı almayarak gidebiliyorsunuz mesela! Ya da her gün ismi lazım olmayan yerlerde içtiğiniz kapuçinoyu az içerek hayallerinizin bazılarını yapabilirsiniz. Bunlar ütopya değil, ben yaptım ondan rahatlıkla yazabiliyorum.

Her gereksiz harcama da yukarıdaki videoyu gözünüzün önüne getirin. “Satanist” kime deniyordu?

Facebook Yorumu

yorum

Tags: , , , , ,


Yazar Hakkında



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.

Back to Top ↑

WP to LinkedIn Auto Publish Powered By : XYZScripts.com