Sosyal Medya

21st Ekim, 2015 | by Ozan İlginoğlu

0

Sosyal medyayı çok mu ciddiye alıyorsunuz!

Reel hayat ile sanal hayat arasında ince bir çizgi var. O çizgi kimi zaman kucağımızdaki bilgisayar ekranı, kimi zaman masamızın üzerindeki ekran ve son yıllarca çoğunlukla elimizde bulunan tablet veya akıllı telefon ekranları…

3 boyutlu dünyayı önce gözlerimizin önüne sonrada zihinlerimize getirmek isteyen şirketler 3D gözlükler üzerinde çalışmalarına hız kesmeden devam ediyorlar. En son bakınız, Microsoft’un Hololens teknolojisi…

 

Her geçen gün gerçeklikten uzaklaşıp sanalı gerçek hale getirdiğimiz dünya içinde insanın “sosyal” bir varlık olduğunu unutuyoruz. Androidler üretilip hayatımıza girene kadar da bu değişmeyecek. Bu durumda sosyaolojik ve psikolojik unsurlardan bizler kolayca etkileniyoruz.

sosyal medya ciddilik (1)Özellikle orta yaş ve üzeri kişiler sanal dünyayı çok gerçek sanıyorlar. Genç kitle bu durumu neredeyse aştı. Bu orta yaş üzeri kitle hiç tanımadıkları insanların Facebook üzerinden arkadaşlık teklif etmelerine, mesajlar yazmalarına anlam veremiyorlar. Hatta spam mesajlara cevap vermeyi bile ilke edinmiş durumlar. Ya da Twitter’daki sahte hesaplar üzerinden bırakılan yorumlara kafayı takıp, morallerini bozuyorlar. Trol mevzusuna neredeyse hiç girmiyorum. Neden trol var, troller ne iş yaparlar vb. bilgilere uzaklar. Trollerin verdikleri her cevaba cevap yazıp, sinirlenip, gülüp, küfür edip sinir harbi yaşıyorlar. Aynı durum Instagram içinde geçerli. Pornografik hesapların kendilerini neden taglediklerini ya da reklam içerikli fotoğraflara neden yönlendirdiklerine anlam veremeyip. Büyük şaşkınlık içinde bu hesaplar ile kavga ediyorlar.

İnternet dünyasını anlayacağınız çok ciddiye alıyorlar. Böyle olunca annelerimiz, babalarımız, akrabalarımızı ekranlar başında sinirli görüyoruz. Sahte hesapları gerçek sanıp onlara yorum yapmaları konusuna girmiyorum bile. Saatlerce önünde oturulan ekranlardan gün içinde ellerinde kalan moral bozukluğu, sinir ve mutsuzluk oluyor.

Belki de sosyal medya okur yazarlığının neden gerekli olduğunun en güzel ispatları onlar oluyorlar. Çünkü internette nelerin gerçek nelerin sahte olduğunu, doğru bilgiye nasıl ulaşılması gerektiğini haliyle bilmiyorlar. Deneme yanılma yöntemi ile de öğrenmek onlara acı oluyor. Kimi zaman şekerleri kimi zamanda tansiyonları tavan yapıyor.

sosyal medya ciddilik (2)Facebook üzerinden özel mesaj yoluyla gönderilenler okunup cevap verilmediğinde bana kesin küsmüş diyorlar. Kimsenin aklına hareket halinde olduğu, mobil telefonun çekmediği vb. gelmiyor. Hep her şey olumsuza yoruluyor.

Ne zaman böyle boynu bükük birini görsem elimden geldiğince sosyal medya okur yazarlığı eğitimini sıkıştırılmış  hızlıca vermeye çalışıyorum. Gerek Facebook gerekse Twitter üzerinden tacizleri nasıl engelleyeceğini anlatmaya çalışıyorum. Ama böyle bir eğitimin verilmesi gerektiği çok açık…

Bu eğitimin de oyun oynamayı seven bir kitle olmaları nedeniyle oyun ile mi, videolar yoluyla mı verilmesi gerektiği tartışmaya açıktır. Psikolojik yönden kayıp bir nesil yetişiyor. Arada kalmış, geçiş sürecindeki bu insanlara pozitif bir bakış kazandırılmalı, iş ciddi şekilde yapılmalıdır. Hatta belki de bir sivil toplum kuruluşunun şemsiyesi altında proje yürütülebilinir.

 

Yeni yazıları ilk sen okumak istersen aşağıya e-posta adresini yazman yeterli.

Facebook Yorumu

yorum

Tags: , , , , , , ,


Yazar Hakkında



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.

Back to Top ↑

WP to LinkedIn Auto Publish Powered By : XYZScripts.com