22nd Kasım, 2016 | by Ozan İlginoğlu
0Ahmet Aydın Akansu: ‘’Gazetecilik, hayatı dolu dolu yaşamaktır’’
Ahmet Aydın Akansu ‘yu ilk kez Ankara Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Tanıtım 3’ncü sınıfına giden toy bir gençken tanıdım. Yazın stajımı TRT İzmir Müdürlüğü’nde yapmaya başlamıştım. Enerjik, pozitif, hayatı seven ve en önemlisi 5 dakika bile boş geçirmeye dayanamayan bir kişiydi. Her gün gazetecilik mesleği ile bana ve tüm staj ekibine bir şeyler öğretmek için çırpınıyordu. Onun bu paylaşımcılığından nasiplenen kişilerdendim. O zamanlar hayatıma girmiş ve hep yanımda olmuştu. İşsiz kaldığımda da, canım sıkıldığında da yanımda olan büyük gazeteci Ahmet abimle kendinden konuştuk.
İşte o ilgi çekici röportaj…
Ahmet Aydın Akansu denilince arkadaşlarının, dostlarının zihninde canlanan kişi nasıl biridir? İnsanın kendisini anlatması zordur, 3 cümle ile kendini nasıl tanımlarsın abi?
Evet insanın kendisini anlatması çok zordur. Çevremdeki insanlardan en çok duyduğum söz (Ne zaman seni görsek canlı, pozitif enerji dolusun) oluyor. Bu Allah’ın bana bir lütfu ve bir de 13 yıldır spiritüal inanışa (Pozitif düşünce) yönelik kitaplar okuyup öyle bir insan olmaya çalışıyorum. Spiritüal inanışta her gün tekrarlanan sözler vardır. Ama her gün yürekten yapılması gerekir. Çok tekrarladıklarım var ancak bir iki tanesini yazayım. “Hayatımda her şey olduğu gibi iyi ve güzel”, “Sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı bir insan olarak vatanıma, milletime faydalı olmayı kabul ediyorum ve onaylıyorum”. Hem Allah inancı hem de spiritüal inanç beni enerjik ve pozitif bir insan yapıyor.
Hayatımda her şey olduğu gibi iyi ve güzel
Yıllardır bir kuruma emek vermek zordur. Ama TRT ile özdeşleşen bir işiniz var. Kurumunuzla aranızdaki ilişkiniz nasıldır?
İzmir’de 90’lı yıllarda çok izlenen Kanal-1 Televizyonu’nda üst düzey yöneticileri konuk ettiğim iki canlı yayın yaparken, TRT İzmir Müdürlüğü’ne transfer edildim. O günkü TRT Genel Müdürü Yücel Yener, İzmir Müdürüne “TRT’nin yayınlarını kamuoyuna duyurmamız için İzmir’de sevilen bir gazeteciyi basın halkla ilişkiler servisine alın” sözü üzerine beni çağırdılar. Kurduğum güzel ikili ilişkiler sayesinde TRT İzmir’de yapılan güzel çalışmaları, yayınları, haftada en az 2-3 gün yazılı basında haberlerini çıkarttırıyordum. Yanlış kişilerin üst makamlara gelmesi ve alakasız görevlere verilmem sonucu 7 yıl mesleğimi yapmaktan uzak kaldım. Şimdi güzel şeyler olmaya başladı. TRT, Türk milletinin televizyonudur. Kişilerin egolarının tatmin yeri değildir.
Gazeteci olmak nasıl bir duygudur? Doğduğun, yaşadığın yerde gazetecilik yapmak daha mı zordur? İnsana daha fazla mı sorumluluk yükler?
Gazetecilik hayatı dolu dolu yaşamaktır. Gazeteciliği sahada her branşı ile 15 sene aktif bir şekilde yaşadım. Sonra program yapımcılığı, köşe yazarlığı ile bu günlere geldik. İzmir’de bu işi yapmak çok zordur çünkü gazete ve televizyon alternatifi çok azdır. 2 kez işsiz kaldım ve İstanbul ve Ankara’ya gidemediğim için zor günler yaşadım. İzmir’de gazeteciliği iğne ile kuyu kazmaya benzetiyorum. Yapabilenlerden bir tanesiyim.
İzmir dışında mesela İstanbul’da gazeteci olmayı hiç düşündün mü abi? Düşündüysen buna iten sebepler, düşünmediysen neden düşünmediğini merak ediyorum?
İstanbul ve Ankara’dan pek çok teklif aldım ancak ailevi şartlar nedeniyle gidemedim. Tagore’nin “Güneş olamazsan yıldız ol, ama gökteki en parlak yıldız sen ol” sözü hayat felsefem olmuştur. Gitseydim çok daha iyi mevkilerde olurdum.
Hayatının dönüm noktası dediğin olay nedir? Hayalindeki mesleği mi yapıyorsun, yoksa hayat mı seni buraya sürükledi?
21 yaşında Foça Fransız tatil köyünde fotoğrafçılık yaparken bir iddia üzerine gazetecilik mesleğine girdim. Karakteristik yapım “Zoru başarırım imkansız zaman alır” sözü gibidir. Hayatım boyunca “Yapamam”, “Olur mu” kelimelerine karşı çıktım. Allah herkese bir beyin vermiş. Kararlı, azimli, planlı, programlı olduğunuz sürece başarılamayacak hiçbir şey yoktur.
Fotoğrafçılık yaparken bir iddia üzerine gazetecilik mesleğine girdim.
Çevre haberciliğine nasıl yöneldin abi? Kaç yıl önce çevreye karşı daha duyarlı bir tutum sergilemeye başladın?
Dünyanın en kaliteli Sultaniye üzümünün yetiştiği Bakırçay Ovası’nda büyük babamın bağı, dedemin ise zeytin tarlası vardı. Politika muhabirliği yaptığım sırada zeytin tarlalarının yazlık evlere kurban edilmeye başlanmasıyla bir misyon üstleneyim düşüncesinden hareket ederek ‘’Çevre’’ yazmaya karar verdim. Sabah Gazetesi Ege ilavesi, Milliyet Ege, Posta Gazetesi Ege ilavesi ve şimdi de Ege Telgraf gazetesinde olmak üzere 16 yıldır hiç aralıksız çevre yazıları yazıyorum. Okullarda, üniversitede ve televizyon programlarında çevre konularını işliyorum. 76 yaşıma kadar da çevre yazmaya, doğanın korunması için mücadele etmeye devam edeceğim.
Dışarıdan seni takip eden bir çok kişiye göre imrenilecek bir iş yapıyorsun. Gazeteci olarak çalışmak nasıl bir duygudur? Pembe hayalleri kadar, gri hayalleri nelerdir?
Gazetecilik mesleği ile ilgili hiçbir zaman olumsuz bir kelime kullanmadım ve yanımda staj yapanları da hep yüreklendirdim. Çünkü her meslekte başarılı olanlar ve başarısız olanlar vardır. İnsanlar yüreğini koyarsa her mesleği başarı ile yaparlar. Olumsuzluklar olabilir ancak mücadeleden asla taviz vermemek gerekir.
İnsanlar yüreğini koyarsa her mesleği başarı ile yaparlar.
Hiç unutamadığın bir haberin oldu mu?
Çok var ancak bir tanesi şöyle; yoğun bir günün sonunda saat 21.00 gibi evime gidiyordum. Emniyet görevlisi bir bekçi sırtında bir çuval ile bana seslendi. Umursamazlıktan gelmediğim gibi yardım etmek istedim. “Üstünü sen bulaştırma, kedileri öldürüp derilerini kürklerini almışlar. En az 20-25 kedi var böyle” dedi. Çuvalı boşalttırıp fotoğrafını çektim. Yeni Asır Gazetesi’nde 3-4 gün “Lahmacunlar miyavlıyor” başlığı ile manşet haber olmuştu. Bu haberler üzerine kedi çetesi çökertilmişti. Bir tane daha sağlık muhabiri olmadığım halde Türkiye’nin ilk tüp bebek haberleri ve doğum sırasındaki fotoğrafları ve dizi yazısı çok ses getirdi.
Çok kıskandığın bir haber oldu mu? Bunu ben yapmalıydım dediğin işler oldu mu?
Kesinlikle olmuştur ancak inan hatırlamıyorum.
Bu röportajı okuyan, gazeteci olarak çalışmayı düşünen genç bir arkadaşımıza tavsiyen ne olurdu? Neyi yapmalı, neyi yapmamalıdır?
Çok, çok sevmesi ve istemesi gerekir. Gazetecilik mesleğinde kişinin algılarının çok açık ve ruhunun mücadeleci olması gerekir.
Bu meslekte seni çeken şeyler nelerdir? Para mı, statü mü, adrenalin mi, yoksa başka şeyler mi?
Fransız tatil köyünde fotoğrafçılık yaparken kazandığım paraları koyacak yer bulamıyordum. Gazetecilik mesleğine stajyer muhabir olarak başlatıldığımda tam 6 ay para alamadım. Çok düşük maaşlarla çalıştım ve hala öyle. Bu mesleğin adrenalini çok yüksek, kamuoyuna faydalı bilgiler vermek, takdir görmek çok onurlu ve tabi ki en önemlisi saygı değer statüsü.
İnsanların duyarlı olmalarını, yaşadıkları kente dünyaya faydalı şeyler yapmalarını isterim. Hedefsiz, çabasız, yararsız insanları aklıma bile getirmek istemiyorum.
Her insanın yaptığı işi sorguladığı zamanlar, bıçağın kemiğe dayandığı nokta olur? Senin de olduğunda nasıl motive ediyorsun kendini?
Çok, çok zor günler yaşadım. Ancak hiç yılmadım. İnadına üzerine gittim. Başında da söylediğim gibi zoru başarırım imkansız zaman alır. Bu meslek sayesinde dünya starları ile birlikte oldum, görmediğim, gitmediğim ülkeler kalmadı.
Bu işin günü, saati var mıdır? Özel hayatını bu koşuşturma içerisinde nasıl planlıyorsun? Neleri yapmaktan çok hoşlanıyorsun?
Hayatı ıskalamayı sevmem. Günü dolu dolu yaşarım. Her yaşta hedeflerim ve planlarım oldu, oluyor. Ağlanmayı, zırlanmayı sevmem. Dağcılık ve tenis sporu yapmak, gezmek, yeni yerleri keşfetmek beni çok mutlu ve motive ediyor.
Kimsenin bilmediği bir hobin, yeteneğini sorsam ne dersin?
Yeni hobim yamaç paraşütü. 4 ay önce iki bin metreden atlayış yaptım.
Elinde sihirli bir değnek olsa işinle ilgili neleri yapmak istersin? Bu meslek ile ilgili hayallerin nelerdir?
Elimde sihirli bir değnek olsa “Akansu Vakfı” kurup, o vakıf çatısı altında bir eğitim kurumu ve bir de çevre derneği kurmak isterim. Atatürkçü, Cumhuriyetçi, bilime düşkün gençler yetiştirilmesini çok isterim. Çevre derneği ile küresel ısınmanın durdurulması için mücadele veririm.
Kendini gelecek 5 yılda nerede görüyorsun, neler yapmayı istiyorsun?
Az önceki (yukarıdaki) sorunun cevabını gerçekleştirmek en büyük hedefim. Çok uzak değil başaracağım.