Kaz gelecek yerden tavuk esirgeyenler, farkında olmadan kümesi yakarlar
Yerel medyanın gücüne inananlar ve planlı bir iletişim çalışması içinde olanlar kazanacaktır…
İşletme yatırımlarının planlanmasında bizde bir başı boşluktur gidiyor. İşletmenin kurulmasına 500 bin lira gibi rakam harcayan girişimciler ne acı ki tanıtım için bırakın 3 – 5 bin lirayı her hangi bir fikir olarak bile düşünmüyor. Bunun sebebi mekanın kendi kendinin reklamını – tanıtımını yapacağı inancıdır ki bu ihtimal 100 üzerinden 5 bile değildir.
Atalarımızın da dediği gibi bilmemek değil öğrenmemek ayıptır. Bakın şöyle bir etrafınıza tüm “marka” olmuş kurumlar tanıtıma ayırdıkları bütçelerle var olmuşlardır. Şimdi bu deyimi yanlış anlayanlar olabilir. İşletme mekanının tam olması, ardından sunulan hizmetin yeterli olması üzerine tanıtım iyi olursa mükemmel sonuca varılır. Bu 3 ayaklı sistemi sizi ileriye götürecektir. Ayaklardan birinin eksik olması zaten 3 ayaklı denge problemi yaşayan hassas denklemi çökertir. Şimdi tekrar en başa dönersek alma ve verme ilişkisinde kesinlikle bir denge olmalı. Ne hep bazı şeyleri alamazsın ne de veremezsin…Bu altın oran iyi ayarlanmalı. Lokal işletmeler için tüm lokal medya maksimum şekilde yerinde kullanılmalıdır.
Yerel medya
Yerel medya dediğimiz unsurlar aslında 1′e 5 verir. Aynı şeyi ulusal medyada sağlayamazsınız. Örneğin 350 bin liralık bir yatırımı sağlayan girişimcinin 100 bin liralık artı bir tanıtım bütçesi olması gerekir. Yani bizim en büyük hatamız hava parası mekan parası vb. hesabı yaparken tanıtıma hiç bütçe ayırmamamız. Sizin işletmenizin dünyanın en iyi köftesi yaptığını, mekanın altın kaplama olduğunu duyuramazsanız hiç bir anlamı yoktur. Hatta acıdır ama boşuna…
Küçük hayaller büyükleri doğurmuyor aksine küçük hayaller büyük işleri beraberinde getiriyor. Büyük hayaller büyük planlar ise daha büyük hayalleri ve işletmeleri getiriyor devamında. Örneğin:Mcdonalds 8 liralık sattığı bir menüde en az 2 lirasını tanıtıma ayırıyor. Ve satış rakamına da bunu ekliyor. İşin gerçeği bizim paramızla bize reklam yapılıyor. Bizim o mekana tekrar gelmemiz sağlanıyor. Türk işletmelerinin en büyük zaafı bu. Tanıtım ne bütçeye ekleniyor ne satılan ürünlere. Çünkü girişimcilerin aklında böyle bir fikir yok bir defa fikir olanında yaptığına inancı yok. Yerel medyası güçlü ilin otomatik olarak ulusal yanı da güçlüdür.
Basında bir tabir vardır. İstanbul’a kar yağarsa tüm Türkiye’nin yolları kapanır. Bunun nedeni yerel basının zayıf olması ve zayıf bırakılması. Oysa ki yerel basını güçlü olan ülkelerin otomatik olarak demokratik gelişimi daha doğru ve yerinde olur. Ve İzmir’e eğer bir gün kar yağacaksa o kar İzmir’deki yolları tıkar. İstanbul’un ne bundan haberi olur ne İstanbul’un bizim için hayati önemi olur. Bunun için yapılması gereken ise özellikle yerel medyada çalışan insanların “müşteri” denen tüketicilerini bilgilendirmesi, eğitmesi.
Eğitim
Eğitim ömür boyu devam eden bir süreçtir. Hem de artarak devam eden bir yaşam süreci. İşin gerçeği bu süreçte kimse yalnız değil. Ve kimse suçlu değil. Planlar yıllık değil asırlık olmalıdır. Ve kesinlikle bir profesyonel ekip olmasa bile kişiden yararlanılmalıdır. 350 bin liranın ayrıldığı bir bütçede 5 bin lira ayırmak enayilik değil asıl bunu bile bile ayırmamak ve 350 bin lirayı tehlikeye atmak enayiliktir. Her girişimcinin parası çok değerlidir bırakın 1000 liralık rakamları 1 lira bile değerlidir. Ama getiri götürü hesabı yapıldığında 1000 liralık gider eğer 100 bin lirayı getiriyorsa gözü kapalı merhaba denip olaya girilmelidir. Kulaklarımı çınlatıp kolaysa sen gir diyorsunuz biliyorum. Benim böyle bir girişimde bulunmadığımı nereden biliyorsunuz. Hayat hep yaşanılanların deneyimidir. Benden söylemesi kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyin. Kısa vade de kaybeden siz gibi görünseniz de uzun vade de kazanacak emin olun siz olacaksınız.
Facebook Yorumu
Benzer Yazılar
YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı! →
Marka sadakatinde ”deneyim” pazarlaması →
Chief Digital Officer (CDO) ne kadar işletme bilgisine sahip olmalı? →
